top of page

ÇAM AĞACI

  • Yazarın fotoğrafı:  Beyzanur Odacı Cantürk
    Beyzanur Odacı Cantürk
  • 10 Ağu 2021
  • 2 dakikada okunur

Bir kızıl derili inancına göre hayvanlar ve ağaçlar birbirleriyle konuşabilirlerdi. Efsaneye göre göç mevsimi zamanında yavru bir serçe yaralanmıştı ve sıcak topraklara uçamamıştı. Serçe çeşitli ağaçlardan yardım istemişti. Ancak ağaçların hiç biri ona barınak olmayı kabul etmedi. En sonunda gittiği küçük çam ağacı sahip olduklarını onunla paylaştı. İlk zamanlar iğneli yaprakları ve küçük gövdesiyle serçeye yardım edememekten korksa da ona yuva oldu, onu iyileştirdi. Yaratıcı, olan biteni görmüştü. Serçeye yardım etmeyen tüm ağaçların yapraklarını kış mevsiminde sararıp, solmaya ve dökülmeye mahkûm etti. Çam ağacına ise tüm yıl yeşil kalan yapraklar verdi. Onun yaprakları dökülüp, savrulmayacaktı. Kendi bütünlüğünü koruyacaktı. İğneli yaprakları ile yaralı serçeye yuva olan çam bana hep güzellikleri hatırlatır. Bir yüreğe yuva olmak ne büyülü şey!

İğneli ve sert görünür çam ağacı, kendini korumak istercesine. Aslında bakmayı bilenin yüreğine huzur doldurur. Toprağın derinliklerinden yüce göklere yaşamı taşır. Yıllar ona heybet katar. Gövdesinde saklanma isteği verir bakana. Eğer seni içine alırsa dikenleri sana zarar vermeyecektir. Bu koca çamları gören pencereler yuva hissi verir sanki insana. Yanından geçerken mis gibi dolar ciğerlerimize. Nefes olur. Kozalaklarını verir bizlere. Hem şifadır hem biçimi ile göz doldurur çam kozalakları. Maya tanrılarından Yunan tanrılarına kadar merkezi bir sembol olmuşlardır. Manevi yükselişi ve ölümsüzlüğü sembolize etmiştirler ve ayrıca kimi inanışlarda doğurganlığı da simgelemişlerdir. Fibonacci kozalakların yapısının bir düzen içerdiğini söylemiş ve Fibonacci serisini oluşturmuştur. Leonardo Da Vinci ise bu seriyi detaylıca araştırmış ve Altın Oran olarak isimlendirmiştir. Çamın korunaklılığı kozalağına da geçmiştir. Yaprakları genişçe açık bir çam kozalağı yangın ihtimalinin haberini verir. İçinde bulunduğu alanı korur yani kozalak. Gövdesinden akan çam sakızı ise yine şifalıdır. Esasen kendi gövdesindeki çatlakları kapatmak için üretir çam ağacı bu sakızı ancak doğadaki canlılar içinde hem besin kaynağı hem de şifadır.

Bunca bilgiyi çok sonraları öğrendim. Üniversite hayatımda yoğun bir bağ kurdum çam ağaçları ile. Kampüsümüzde onların arasında yürümek, gölgelerinin düştüğü banklarda kitap okumak içimi sardı. Sığınağına aldı sanki beni. Huzuru hissettim. Hele sınıfların pencerelerinden her mevsim başka güzel yüzlerini göstermeleri, her mevsime yakışmaları, heybetli dallarının gökyüzüne bu kadar yakışmasını hiç unutmam. Aldığım eğitimle hayatıma onca değeri katarken, yolumu seçerken, ben olurken hep oradaydılar. İçine aldılar sanki beni hem korudular hem şifa verdiler. Eğer bir yaşam ağacım olsa, yaşamım bir ağaç olsa çam ağacı olurdu. Heybetleri hiç korkutmadı beni, dikenleri de. Aksine güzel bir gücün tanımı oluşturdum. Var oluşlarını böyle ortaya koyuşları yüreklendirdi beni. Sonra babamın benim için topladığı çam kozalaklarını hatırlattılar bana. Öylece dururlar hala. Çocukken de büyülemişlerdi beni. Herhalde babamın hediyesi olması da etkilidir. Koskoca kız oldum, her görüşümde kalbime kuşlar konar ilk gün ki gibi. Babalar da böyledir ya sımsıcak bir huzurla sığınak olurlar. Efsanedeki gibi belki de kendileri de inanamazlar en başında ama bir yüreğe yuva olurlar. Şifa verirler. Derin kökleriyle yaşamla aramızdaki bağı kurarlar.


コメント


この投稿へのコメントは利用できなくなりました。詳細はサイト所有者にお問い合わせください。
Yazı: Blog
  • Instagram

©2021, beyzanur odacı cantürk tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page